Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programının bu haftaki konuğu; yönetmen, senarist, yapımcı, eğitmen, yayıncı ve fotoğrafçı Sinan Çetin oldu.
Tıptan Sanat Tarihine Geçiş
Film gibi hayat hikayesini anlatmaya çocukluk anılarıyla başlayan Sinan Çetin, Erzurum Aşkale’de tren istasyonda geçen, yalnız, hayvanların arasında, elektrik olmadığı bir ortamda büyüdüğü günlerden bahsetti. 17 yaşındayken “Ben rejisör olacağım” dediğini belirten Sinan Çetin “Üniversitede ilk sene kazanamadım, ikinci sene kuru temizlemecide çalıştım ve sürekli okudum. Çok iyi puan aldım, tıpı kazandım baktım aklımda hep rejisörlük var, tıptan sanat tarihine geçiş yaptım” dedi.
Şikayet etti
Sinan Çetin, ilk kez üniversitede okurken tanıştığı Hülya Koçyiğit’in fotoğraflarını çektiğini belirtirken “Hep fotoğraflarınızı çektim, hiç filminizi çekemedim burada sayın seyircilerimize şikayet ediyorum” derken Hülya Koçyiğit’te gülümseyerek “Çekeriz” dedi.
Gençlerde bastırılmış bir heves olduğunu belirten Sinan Çetin; “Bizdeki heyecanı göremiyorum. Kıyamet koparan, dağları delen gençleri ben genelde göremiyorum ‘Tamam ya, yaparız olur’ diye geziyorlar” dedi.
“Müjde Ar’a Teşekkür Borcum Var”
Atilla Özdemiroğlu ile birlikte Müjde Ar’ın kapısına gittiklerini belirten Sinan Çetin, Müjde Ar sayesinde ilk filmi “Çirkinler de Sever” i çektiğini belirtirken, İlyas Salman’ın da kendisine çok destek olduğundan ve Salman’la arkadaş olmalarının ardından ikinci filmi “Çiçek Abbas” ın doğuş hikayesini Film Gibi Hayatlar programında anlattı.
Sinan Çetin “Hayatımda ilk defa kamera ile film çekmeyi Zeki Ökten’in yönettiği filmi Hanzo’nun setinde gördüm. İlk setimdi” derken “Atıf abi, Ertem abi, Zeki abiyi çok özlüyorum, utanmasam ağlayacağım” dedi. Sette bir plan için bir gün çalıştıklarını belirten Sinan Çetin:“Gençken hiç bilmeden eleştiriler yaparmışım. Sinema setine gelmeden, bilmeden sinema eleştirisi yapılmasının yasaklanması lazım. Ben o sette öğrendim sinemanın plan plan olduğunu” dedi. Sinan Çetin’in yönettiği filmlerden de görüntülerin de izlendiği programda Çetin set anılarından da bahsetti.
“Birinci Madde Mekandır”
Sinemada “Benim için birinci madde oyuncular değildir, mekandır” diyen Sinan Çetin’in sözleri dikkat çekti “Beni etkileyen oyuncu için film yapmadım hiçbir zaman, çok severim oyuncuları, benimle çalışan oyuncu da her zaman mutlu olmuştur ama bence filmde oyunculuk çokta önemli değil” derken ‘çok’ un altını çizdiğini de özellikle belirtti.
Berlin in Berlin filminin kapıyı açan sinema filmi olduğunu söyleyen Sinan Çetin: “345 bin seyirci sayısına ulaşmıştır. İmkansızdı, o sayılar sonra Amerikalı çekildi, İstanbul Kanatlarımın Altında çekildi” dedi.
“Kemal Sunal Babamdı”
Propaganda filminden bahsederken Sinan Çetin filmin hikayesini de anlattı: “Kemal Sunal benim babamdı o filmde, at üstünde bir fotoğrafı vardır babamın biz de o fotoğraftan yola çıkarak çektik filmi. Propoganda filminde aktör Kemal Sunal’ı gördük.”
Sinan Çetin yüzlerce proje ürettiği reklam sektörüyle ilgili de şunları söyledi “Reklam sektörüne kızmakla, sevmek arasındayım. Yirmi beş senemi verdim reklama bir tanesi hatırlanmıyor ama 14 Numara filmimi az önce konuştuk ama maddi yönden de iyiydi tabii”
“Avrupa Yakası’nın Yayınlanmayan Bölümleri Var”
Sinan Çetin televizyon projesi Avrupa Yakası için “Gülse Birsel olmasaydı olmazdı” derken, dizinin yayınlanmayan bölümleri olduğundan da bahsetti: “Yayınlanmayan bölümleri var, Ata Demirer ve Hümeyra yoktu, olmadı yerlerine olanlar ve çöpe attım bir buçuk bölümü.” Gazanfer Özcan’dan da bahseden Çetin “Gazanfer abi birkaç bölüm hastanedeydi, o olmayınca reytingler düştü” dedi.
Sunuculuk yaptığı Film Gibi programından da bahseden Sinan Çetin “Yapımcı Fatih Aksoy’un başarısıdır. Programda hiçbir şey yapmadan oturdum, konuk ağlayınca da mendil uzattım” dedi. Türkiye’de yayın dünyasında nefes alamadığını söyleyen Sinan Çetin istediği kitapları yayımlamak için yayın evi kurduğunu da belirtti.
Hülya Koçyiğit’in sunumuyla “Film Gibi Hayatlar” Sinan Çetin’in konuk olduğu çok özel bir bölümle 17 Kasım Pazar günü saat 12:00’de TRT2’de.