Yargı dizisi neden kan kaybediyor? Reytingleri neden düşmeye başladı?

Biliyorsunuz gazetemag.com olarak takipçilerimizin her zaman sesi olduk sesi olmaya da devam ediyoruz. Ekranda yayınlanan diziler hakkında tarafımıza ulaşan güncel bilgileri değerlendirip yayına veriyoruz. Şimdi okuyacağınız analiz de takipçimiz tarafından kaleme alınmıştır. Sizde görüş ve fikirlerinizi her zaman bize iletebilirsiniz.. İletişim: [email protected]

Bu yayın sezonu başladığında nasıl hepimiz Yargı’yı, Ceylin’in kızını konuşuyorduk değil mi? Ceylin’in kızı kaybolmuştu ve biz buna o kadar inandık ki kimimiz Pınar Deniz’in kızı bile diyorduk. Sosyal medyada çok farklı hesapların bile “Pınar Deniz korkma kızını bulacağız” paylaşımlarını hatırlıyorum. Herkes çocuğun bulunmasını bekliyordu. Sonra çocuk başkasına anne dediği için hevesler biraz kaçtı ama anne desin diye beklendi. Dedi ama Ceylin’in hepimizi inandırdığı ve bağladığı o anne çocuğu yine göremedik. Hevesler biraz daha kaçtı.

Şimdi Yargı kan kaybediyor ve Ceylin’in kızı Mercan’dan bahseden kimseyi görmüyorum. Sezon başının tüm o birlik olup Ceylin’in kızıyla mutlu olduğunu görme isteği kaçtı. Yargı’nın reytingleri de her hafta daha da düşmeye başladı.

blank

Peki nerede hata yapıldı?
Cevap veriyorum. Seyircinin sabrını ölçme kısmında hata yapıldı. Kantarın dozu kaçırıldı. Seyircinin beklediği ona verilmedi. Yargı çok önemli bir şeyi göz ardı etti. Anne ve çocuğun birbirine ait olduğu hissini seyirciye vermeyi unuttu. Anne orada ama dönen çocuğun Ceylin ile alakası yok. Ceylin’e ait hissini alamadı seyirci. Senaryo bunu tamamen göz ardı etti.

Diziyi sürekli ve hatta hiç takip etmeyen seyirciyi bile 3.sezonda yakalayıp onu Ceylin’in kızını bulma hikayesine inandırmışsın. “Pınar Deniz’in kızı kayıp” diyecek kadar seyirci gelecek çocuğu bağrına basmaya hazırdı. Fakat bir türlü Ceylin’in kızını getirilemedi. Çocuğun başka bir kadına anne diyor olması baştan handikaplı ve bence yanlış bir seçimdi. Acısını iliğine kadar hissettiği o gencecik annenin evladının, onu kaçıran kadına anne demesi bizim seyircimiz gibi duygusal bir seyirciyi yaralar. Dram izletmenin bir sınırı var. Çünkü bizim seyircimizin sevmeyeceği ve kaçacağı dramlar var. Bunlardan biri de evladı için acı çekmiş annenin evladının, o anneye duyulan o eşsiz sevgiyi vermemesi. Çünkü bizim kanımıza işlenmiş söz var: “Anne üzülmez”.

Seyircinin kafasında Ceylin’in kızı ve hatta Pınar Deniz’in kızı gibi kucaklamaya hazır bir karakter yaratılmıştı halbuki. Ama o karakter onu kaçıran kadının kızı duygusuyla verildi seyirciye. Yavaş yavaş Mercan seyircinin gözünde Ceylin’in kızı olmaktan çıkıp, onu kaçıran kadının kızı olarak kodlandı. Filiz konusunun devam edeceği sinyalini alan seyirci de yavaş yavaş geldiği gibi gidiyor. Çünkü bunun için gelmemiş. Bunun için oturup tüm o dramı izlememiş.

Şöyle anlatayım. Alt komşum çok sevdiğim Zülal teyzem var. Emekli bankacı. Arada birlikte dizi izleriz, film izleriz, yorum yaparız. Börek, kek ne varsa yapar beni çağırır. Karşı koymak mümkün değil. Hep yiyici değilim ama benimki genelde hazır alınmış oluyor. Onunkiler kadar da güzel olmuyor. Geçen Pazar da beni çağırdı. “Çok artık açmıyor ama seyredelim. Ceylin tehdit edilmişti.” dedi. “Neden açmıyor?” diye sordum. “Çocuk moralimi bozuyor. Hala kulak koparan kadının kızı gibi. Ceylin’e evlat olamadı.” dedi. Kulak koparan kadın çocuğu kaçıran Filiz oluyor. Bölümü bitiremedik.

Mercan’ın öldüğüne bir şapka ile inanıp Ceylin’e inanmamış, bir yandan Ceylin’in acısına acı katıp başka kadınla randevulaşmaya başlamış Ilgaz, çocuğu için savcı olmuş Ceylin’in anneliğine laf ediyordu (İkinci büyük hata da Ilgaz’da ama önce Mercan konusu). Yediğimiz böreği sinirden sindiremedik. Bunun üstüne Mercan da Filiz için çikolata sakladığını söyleyince Zülal teyze “Ben bu manyak adam (Ilgaz) ile kulak yiyici kadının (Filiz) kızını izleyemem daha fazla” dedi. Ben durdurdum biraz daha seyredelim deyip ama Ilgaz bir de üste çıkıp özür dahi dilemeyince kanalı değiştirdik. Ben de kabul ettim. Açtık eğlenceli, keyifli rakip diziyi izledik. Hafifledik, iyi geldi. Ama bir yandan da Ilgaz’a söyleniyoruz.

“Kızı aramadı bile. Çocuğu alıp yemek yemiş. Köfteler boğazına dizilsin.”

En hafif lafalarımız bunlar.

Sonra “O kadının (Filiz) kızı da ayrı üzüyor kızı (Ceylin). Yazık bu kıza (Ceylin). Kalmış ikisinin arasında.” demeler, Bir yandan rakip diziyi izliyoruz gülüyoruz. Ama dayanamadım şunu dedim. “Çocuk Ceylin’in kızı ne olursa olsun Zülal teyze” dedim. “Yok ne Ceylin’in kızı. O kadın var daha içinde.” dedi.

İşte Yargı’nın hatası tam bu oldu. Bunları Zülal teyzeden izin alarak yazdım. Ne olduğunu anlatabildim mi? Seyirci Ceylin’in kızını kucaklamaya çok hazırdı. Fakat en büyük hata başka kadına anne dedirtip bize başta verilen o sarmaş dolaş, Ceylin’in kucağından inmeyen yavrusunun ondan alınmasıydı. Sonra o yavru geri döner diye bir yere kadar bekledi seyirci. Çocuk başka kadını anne gördükçe Ceylin’in kızı olmaktan çıktı ve seyirciye mutluluk vermeyen bir öğe oldu. Dram seyretmeyi sever bizim insanımız. Ama anne çocuk bağı kutsaldır. Ona dokunmayacaksın. Yargı beklenen Ceylin’in kızını hala seyirciye vermediği için seyirci Zülal teyzem gibi kaçıyor.

Diğer hata bu sezon baştan sona Ilgaz karakterinde. Çünkü dizinin bir kemik kitlesi var ki onlar sadece Ceylin ve Ilgaz aşkı için seyrediyor. Bu sezon baştan Ilgaz hatalı başladı sezona. Çocukları ölmüş bir adamın eski eşi ama hala sevdiği kadın çocuklarının özlemi ile acı çekiyor iken sebep ne olursa olsun onun önünde başka kadınla randevulaşıp buluşması zaten seyircinin kolay hazmedeceği bir şey değil. Burada seyircide Ilgaz’ın kredisi vardı ve seyirci Ilgaz da bir nedenden bahsedince sabretti. Fakat o neden gelmedi. Avukat kız da birden puf diye uçtu gitti. Fakat seyirci için o kadın hala orada. Sebep neydi soruyor hala Zülal teyze mesela. Sonra Ceylin ve Ilgaz’ın aşkı çok özensiz yazılmaya başladı. Birlikte sahneleri yok, olsa sahnenin derinliği, anlamı, duygusu yok. Bu arada Ceylin rehin alındı Mercan ile ve biz Ilgaz’ın sadece rehin alınan kızından bahsettiğini duyduk. Senaryoda bu hatalar nasıl yapıldı hayret ediyorum. Seyirci bu ayrıntılara önem verir. Büyük hata. Çünkü en kendi halinde ailede bile babalarımız annemizle rehin alınsak “Karımla kızım içeride rehin” der. Geçen bölümde de Ceylin ölüm tehdidi aldı ve Ilgaz suçluları bırakıp avukat olarak korkak olmaması gereken onurlu bir mesleği icra eden Ceylin’i suçladı. O, çocuğun odasını savcılık karar verdi diye toplarken, Ceylin gibi çocuğunun yaşadığına inanmış ve bu uğurda savcı olmuş, tek başına mücadele etmiş bir anneye dedi bunları. Büyük hata. Ilgaz’ı bundan sonra toksik erkek olarak verecekseniz ve Ceylin’in boşanırsa mutlu olacağını izletecekseniz buradan devam edin. Yok hala ortada bir Ceylin ve Ilgaz aşkı olacaksa artık özen ve dikkat gerekiyor bu aşkın işlenişini. Ilgaz kendisi onu başsavcıya şikayete koşarken gözünü karartmış bir anneye dedi bunları. Ceylin’i yolun ortasında bırakıp, tehdit aldığı halde gün boyunca aramayan, merak etmeyen, bir de onu cezalandırır gibi çocuğa köfte yedirip Ceylin’in hazırlayacağını bildiği yemeği yedirmeyen bir adama aşık dememizi kim bekliyor? Böyle adamlara biz evlerden ırak diyoruz. Aşık demiyoruz. Ilgaz ne zamandan beri Ceylin ölüm tehdidi almışken tehdit eden suçlulara onu sunar gibi kalbini kırıp, onun gitmesine neden olup, sonra da endişe etmiyor? Ne zaman bu korkunç adam oldu Ilgaz? Böyle aşk, böyle sevgi olur mu?

Yargı, en sabırlı ve en kemik kitlesi olan Ceylin ve Ilgaz’ın aşkı için seyredenlerin elinden bu aşkı alıyor. Çünkü bu sezonun başından beri ilk iki sezon ince ince işlenen aşk hikayesinin ilmekleri çözülüyor ve daha kötüsü makasla dalınmış durumda.

Velhasıl kelam Yargı maalesef bölümlerdir seyirciye tutunacağı hiçbir şey vermiyor. Her yerde kiminin Ceylin’in kiminin Pınar Deniz’in kızını arayacağım dediği o küçük kızı vermedi. Seyirciyi avcunun içine aldığı o güzelim frekansı kendi eliyle senaryo kapattı. Seyirciyi yakalamak zordur. Yakalandıktan sonra elinde tutmak için formülün vardır. Yargı bu sezon zor olanı başardıktan sonra ona seyirci getiren formülü inatla uygulamayıp seyircisini hediye etmeye başladı. Bu kadar göz göre göre yapılan şeye hediye etmek denir. En kötüsü Ceylin ve Ilgaz’ın aşkına aşık kemik seyirci kitlesinin de sabrıyla oynuyor. Onları da hediye etmeye hazırlar gibi duruyor şu haliyle senaryo.

S. Ece Çelik

Türkiye'nin en hızlı ve kolay okunan internet magazin medya haber gazetesi "gazetemag.com" da günün en güncel haberlerini, aynı zamanda arşivimizi takip edebilir, okuyabilir ve sosyal medyada paylaşabilirsiniz...
GazeteMAG Arşiv Haberler

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmanız için çerez kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanmayı kabul etmiş sayılırsınız.TAMAMDetaylı bilgi için tıklayınız.