TRT Ana Haber’de yaptığı işler ve aldığı reytingler kadar, son dönemde Gülben Ergen’le yaşadığı boşanma süreciyle de gündeme geldi.
Hürriyet’ten Cengiz Semercioğlu’nun röportajı…
Kanal 7, Habertürk ve Show TV’den sonra devlet kanalındasın. Bu daha ağır bir sorumluluk mu?
– Görev aldığım diğer televizyonlarda da kamu yayıncılığı yapıyordum. Dolayısıyla habercilik açısından benim için farklı bir durum yok. Ülkesini, milletini, vatanını, bayrağını seven herkes gibi bu sorumluluğu üzerimde taşıyarak ekrana çıkıyorum. Mecralar değişse de az önce saydığım değerlere bakışım bulunduğum yere göre hiç farklılaşmadı, farklılaşmaz. Bu nedenle özel kanallardan sonra TRT bana daha farklı bir sorumluluk yüklemiyor. Aynı yayıncılık ciddiyeti ve kamu sorumluluğuna bu kez bunun en fazla yakıştığı logonun altında, TRT’de devam ediyorum.
Bir fark vardır elbet özel televizyonla devlet televizyonu arasında. Daha mı rahatsın, daha mı stres altındasın?
– Bahsettiğin durum özel kanala göre değişir. Keza her bültenin farklı bir izleyici kitlesi var. Mesela Show TV Haber Merkezi’nin başına geçtiğimde ilk iki hafta siyaset haberlerine biraz daha ağırlık verdim. Baktım izlenme oranları düşüyor, yeniden yaşam ağırlıklı sokak haberlerine döndük ve en çok izlenen bülten olduk. Buranın da yani TRT’nin de kendine has bir izleyici kitlesi var. Onlar daha fazla siyaset ve gerçek gündeme ilişkin haberler bekliyor. Bu talebe cevap veriyoruz. Bu nedenle sık sık sahaya inip sıcak dosya haberler yapıyorum. Üzerine biraz da hayatın içinden haberler ekleyince ortaya bu güzel sonuç çıkıyor. Dolayısıyla farklı bir stres veyahut ayrı bir rahatlık ya da zorluk söz konusu değil benim açımdan.
TRT’nin ekran yüzlerinin, programlarda kişisel sosyal medya hesaplarını vermesini eleştirdim geçenlerde. TRT yönetimi bu duruma nasıl bakıyor? Sen ne diyorsun bu konuda?
– Bunların yayınlanıyor olması TRT yönetiminin konuya bakışını gösteriyor aslında. Benim asıl anlamadığım, senin bunu eleştiri konusu yapman… İzleyici ile ekran yüzleri arasında bir bağ var ve sosyal medya bu bağda daha güçlü bir köprü vazifesi görüyor. İzleyici direkt size ulaşma imkanı buluyor. Ekranda gördüğü kişiye istek, öneri ve şikayetlerini aracısız iletebiliyor. Bunları kuruma iletmek istediğinde ise bu kez de kurumun sosyal iletişim kanallarına başvuruyor. Ne var bunda?
Kişisel paylaşımlar da oluyor ama o sosyal medya hesaplarında…
– Yayıncılıkta haberler, diziler, formatlar kısacası tüm içerikler hızla değişiyor. TRT’nin ekran yüzlerinin bu değişimden, sosyal medya gibi artık çok önemli olan bir mecradan üstelik yayındayken uzak tutulması bence daha tuhaf olurdu.
‘REYTİNG İÇİN HER ŞEY MÜBAH’ ANLAYIŞINDA DEĞİLİM
Senden sonra TRT’nin ana haber bülteni reytingleri yükseldi. Hedefin ne, “Diğerlerini geçip birinciliğe oturacağım” diyor musun?
– “Reyting için her şey mubahtır” anlayışında değilim. Kalitemizden ödün vermeden, çizgimizi bozmadan, gerçek haberleri vermeye devam edeceğiz. Skora değil, ortaya çıkan işin kalitesine bakıyorum. Bu konuda TRT’de olmak büyük avantaj. Çünkü bu kurumda öncelikli prensip kaliteli iş yapmak. En çok izlenen ilk 100 yapımın neredeyse yarıya yakınının TRT’ye ait olması, kurumun izlediği yolun millet nezdinde büyük karşılık bulduğunu gösteriyor.
Peki reytingler gayet iyi giderken neden haber saatini değiştirdiniz?
– Şimdi de iyi gidiyor. Saat değişimine rağmen bir kayıp söz konusu değil. TRT yönetiminin aldığı bir karardı bu ve biz de hemen uyguladık. Ayrıca yeni saatimizden daha memnun olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
“DOSYA HABERLER DEVAM EDECEK”
Şehit polis memuru Fethi Sekin için ünlülerle hazırladığın videonun ardından Hudut Kartalları, Narkoterör gibi özel dosyalara imza attın. Bu tür özel haberler devam edecek mi?
– Bu ekranda yaptığım en keyifli işler bunlar. Sahada olmak beni haber açısından daha çok besliyor, yaptığım işten daha büyük keyif alıyorum. Muhabirlik özlemimi de bir nebze olsun dindiriyorum böylece. Yayınladığımız bu tür dosya haberlere çok iyi geri dönüşler aldık. Ve şimdi TRT izleyicisinde de beklenti oluştu. Yapmadığımızda “Niye yok?” diye soruyorlar. Bu nedenle düzenli bir şekilde sahaya inip bu tür dosya haberler yapmaya devam edeceğiz.
“REHA ABİ’YE KIRGINLIĞIM YOK”
Reha Muhtar’la Show Haber’de çalışmıştınız, sonra yollar ayrıldı. Şimdi Reha’yı ve o dönemki haberciliği nasıl anıyorsun?
– Benim kimseye kırgınlığım yok. Kimsenin haberciliğine de laf etmem. Herkesin bir tarzı var.
Reha Abi’nin tarzı da buydu. Show Haber’den gönderildikten tam 17 yıl sonra kanalın en tepe koltuğunda beni gönderen ismin yerinde oturuyor, canlı yayında işime son verilen ekranda ana haber bülteni sunuyordum.
İlahi adalete inanırım. Bu nedenle kırgınlıklarım uzun sürmez. Reha Abi ile yıllar sonra konuştuk, merhabamız var ve kendisine özellikle babalığına çok saygı duyuyorum.
“HAYATIM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM YAYIN”
“Tek isteğim yeniden haber sunmak” diyen Mesut Mertcan’ı ekrana çıkardın ve isteğini yerine getirdin. Nasıl bir duyguydu usta haberciyle aynı masada olmak?
– Mesut Mertcan’ın bu isteğini duyduğumda hemen empati yaptım. Ve onun bu özlemini gidermek istedim. TRT yönetimi de olumlu yanıt verince ekrana birlikte çıktık. Hayatım boyunca unutamayacağım bir yayın oldu. Bu imkanı bize tanıyan TRT yönetimine bir kez daha teşekkür etmek isterim.
“OYUNCULUK TEKLİFLERİ GELİYOR”
Yeniden özel televizyonlara dönmek ister misin? atv Haber’e geçeceğin dedikoduları konuşuluyor medya kulislerinde…
– Ben de medyadan takip ediyorum bu haberleri. Şu an için TRT dışında farklı bir mecra düşüncem yok.
Oyunculuk teklifleri geldiğini de duydum…
– Doğru, bu yönde teklifler geldi. Gelen tekliflerin sinema ve dizi sektörüyle alakalı olması çok manidar. Oyunculuk gibi bir düşüncem yok. Ben haber adamıyım ve yaşamımı bu şekilde sürdürmek istiyorum.
“HABERCİLER REFERANDUM TERCİHİNİ AÇIKLAMAMALI”
Referandum sürecinde TRT bülteninin haber çizgisi nasıl olacak?
– Bugünkü gibi… Devletin birliği ve bütünlüğü noktasında hemfikir olan ve demokrasiye inananların söz sahibi olduğu, bu bağlamda herkese eşit hak tanıyan haber çizgisi devam edecek. Referandum olsun olmasın, TRT ilkelerinden taviz verebilecek bir kurum değil nitekim.
TRT’nin ekran yüzleri referandum tercihlerini açıklayabiliyor mu? Bunu belirleyen bir düzenleme var mı kurumda?
– Kurumda buna ilişkin herhangi bir duruma tanıklık etmedim ben. Kişisel olarak kanaatim de özellikle habercilerin bu konuda tercihlerini kendilerine saklamaları yönünde. Düşünsenize, “Ben şöyle diyorum, kararım bu” dediğinizde sizinle aynı görüşte olmayan seçmenler için ne kadar tarafsız yayıncılık yaparsanız yapın inandırıcılığınız kalmayacak. Bu nedenle haberciler için bu tercihin açıklanmasını doğru bulmuyorum.
Muhafazakâr mısın?
– Merhum Özal’ın ifade ettiği gibi; “ilerici muhafazakâr” olarak tanımlayabilirim kendimi.
“GÜLBEN HAKKINDA KONUŞMAYACAĞIM”
Gülben Ergen’le ortada bir şey yokken bir anda boşandınız. Neler oldu? En büyük sorununuz neydi?
– Zaten “ortada” bir şeyin olmaması doğal değil mi? Biten herhangi bir şey değil, evlilik. Evliliklerde yaşananlar zaten ortaya saçılmaz. Ben bu konuda konuşmayacağım.Yaşandı, bitti. Özellikle siz, yani Hürriyet tek taraflı olarak ama haber ama röportajlarla hanımefendinin sözcülüğünü yaptınız.
Ombudsmanınız Faruk Bildirici bile artık bu duruma dayanamadı da “Yapmayın” dedi. O nedenle ben bu konuda bir şey söylemeyeyim istersen. Dediğim gibi geride kaldı. Dönüp arkama bakan bir yapım hiç olmadı.
Yeniden evlenmek istiyor musun?
– Elbette. Sadece evlenmek değil, yeniden çocuk sahibi de olmak istiyorum. Benim için dünyadaki en değerli şey aile. Onun sıcaklığı ve huzurunu Allah nasip ederse doğru insanla, yeniden yaşamak istiyorum