Kanal D’nin hafta içi her gün canlı yayınlanan, sunuculuğunu Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı’ nın yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programına usta tiyatrocu Metin Akpınar’ın herkesten sakladığı kızı Duygu Nebioğlu konuk oldu. Programın sunucuları Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı’ya, babası Metin Akpınar ile ilgili birbirinden samimi itiraflarda bulundu.
“Babam Metin Akpınar, annemin hamile olduğunu biliyordu. Annem film setine gitmiş. Tehdit edilmiş. Korkutulmuş.”
Nebioğlu, programa avukatları Ferihan Erceyiş Polat ve Ahmet Furkan Uludağ ile katıldı. Doğumundan itibaren yaşadığı zorlukları anlattı. Annesi Suphiye Orancı’nın çok zor bir hayatı olduğunu, anneannesi tarafından dışlandığını, şiddete maruz kaldığını belirtti. “Annem bize hamileliğinde yiyecek bulamadığını, komşuların ona yemek verdiğini söyledi.” dedi. Nebioğlu, annesinin hamileliğini 4 aylıkken öğrendiğini söyledi. “Babam Metin Akpınar, annemin bize hamile olduğunu biliyordu. Annem hamile olduğunu söylemek için Metin Akpınar’ın setine gitmiş ve tehditle karşılaşmış, çok korkmuş.” dedi. Bu açıklamaları stüdyoya bomba gibi düştü.
Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu’nu günlerce ağlatan mektup!
Anneannesinin ikizleri ayırmak için sürekli onları vermek için uğraştığını, en sonunda annelerinin onları “Adile Şener” adlı köyden bir kadına verdiğini anlattı. Dönemin Hürriyet Gazetesi’nde çalışan bir muhabirin “İkizlerin annesi nerede?” diye kendisini haber yaptığını söyledi. Çocukluğunda sürekli oradan oraya dolaştığını belirten Duygu Nebioğlu “3 kez ismim değişti. Bir insanın 3 kez ismi değişir mi?” diyerek isyan etti! Daha sonra Zübeyde Hanım Çocuk Esirgeme Kurumu’na teslim edildiklerini söyledi. Devlet koruması altındayken annesi ile gazeteci arasındaki mektuplaşmaları bulduğunu söyleyen Nebioğlu “Mektuplar yüzünden günlerce ağladım. Bir insan bir kadına bunları nasıl yaşatır! O mektupta babamın Metin Akpınar olduğu yazıyor. Bunların da peşine düşeceğiz! ” diyerek babası Metin Akpınar’a sitem etti.
“Yurtta geçen günlerim yüzünden hala karanlıktan korkuyorum!”
Yurttan Nebioğlu ailesi tarafından evlatlık alınan Duygu “Anne ve babamızın trafik kazasında öldüğünü söylediler” dedi. “Evlatlık olduğumun 10 yaşında söylenmesi ile birlikte gerçekleri hatırlamaya başladım, annemle babamın trafik kazasında öldüğüne inanmadım.” dedi. “Yurt karanlıktı, bir pencere küçük bir pencere, bodrum katta tutuluyoruz o pencereden insanların ayaklarını görürdük. Kilitli dururduk. Çocuğuz, altımızı ıslattığımız için yatak ıslandığı için dayak yerdik. Bizi büyükler de çocuklar da döverdi.” dedi.
Gerçek dayısı Cumhur Orancı ile görüşmek istediğini, anneannesinin bunu sürekli engellediğini anlattı. Tüm engellemelere rağmen dayısına ulaşmayı başardığını söyleyen Duygu Nebioğlu “Dayım bana ‘Sizin babanız bir komedyen.’ dedi. Kaynar sular başımdan döküldü. Dayım ‘Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisini biliyor musun?’ diye sordu. Ben de dayıma ‘Babam Metin Akpınar mı?’ diye karşılık verdim.” dedi. “Çocukluğumuzdan beri kardeşimle kendimizi Metin Akpınar ve Zeki Alasya’ya benzetirdik.” dedi.
Gerçek annesinin adını 18 yaşına geldikten hemen 1 gün sonra Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden aldığını söyledi. Nebioğlu, annesinin birkaç kez baba adı olarak “Metin” diyerek ağzından kaçırdığını da itiraf etti.
“Babam Metin Akpınar beni 5 yıl boyunca reddetti! Kesinlikle Akpınar soyadını taşımayacağım. Benden bir özür bile dilemedi. Benim soyadım Nebioğlu’dur!”
“21 yaşlarındayken babam Metin Akpınar’dan önce korumasına ulaştım. Koruması ‘Ben Metin Bey’e kızı olduğunu söyleyemem.’ dedi. Reddetme dönemi başladı.” dedi. Korumasının, Nebioğlu’nu ilk gördüğünde “Ben ünlü birinin kızıyım diye ortaya çıkan bir sürü insan var.” dediğini anlattı. Yürekleri sızlattı. 5 yıl boyunca babasının onu reddettiğini söyledi. Hayal kırıklığıyla dolu ilk baba kız buluşmasını anlattı. Babası Metin Akpınar ile ilk kez TRT programına konuk olarak gittiğinde görüştüğünü söyledi. “Bana bir dakikasını ayırdı. Programda en öne oturtuldum. Program boyunca gülemedim. Herkes gülüyordu. Ben gülemedim. Ben zannediyordum ki program bitiminde bana vakit ayırır. Öyle olmadı. Sadece gelip ‘Hanımefendi yüzünüz neden asıktı?’ dendi bana. Babam orada benim kızı olduğumu biliyordu.” dedi. “Fotoğraf çekildik ve gitti. İnsan bir konuşmak ister. O an çok yıkıldım, çok üzüldüm. Babam 15 yıldır hala inkar döneminde. Topluma mal olmuş bir sanatçı böyle davranamaz. Beni bir gör, beni bir dinle. Yapmadı! 24 Ocak gecesi orada dışarıda yağan kara rağmen babamı bekledim ve gelmedi.” dedi. “Metin Akpınar ile görüşmek için inat ettim bu kez vaatler dönemi başladı. 5 yıl sonra ben de Zeynep Alasya’yı arayıp onları korkuttum. Korktular. Burama kadar geldi! Ya benimle görüşürsünüz ya da davayı açarım.” dediğini anlattı. Babası Metin Akpınar ile gerçek ilk görüşmesinin Antalya’da bir otelde olduğunu ve o görüşmenin tüm detaylarını ilk kez anlattı! “Akşam 7’den sabah 7’ye kadar oturduk. Annemle tanışmasını anlattı. Röportajda kendisini koruyordum. Artık korumayacağım. Kabullenmiş bir insan beni nasıl aramaz? Bir arayıp daha özür dilemedi. Ben onun kesinlikle soyadını taşımayacağım. Bana o konuşmamızda ‘Karım öğrenirse size zırnık koklatmaz’ dedi.” diyerek o geceyi anlattı. “Beni bir tek o gece bağrına bastı artık onun samimiyetini bile sorguluyorum.” dedi. Metin Akpınar’ın “Bunları yaşadığınız için çok üzüldüm.” dediğini ancak gerçekten üzülen, çocukları ile ilgilenen biri gibi davranmadığını söyledi. “Elimizden tutmadı, maddi destek diye yaptığı öğle yemeği parasına eş değerdi. Çok ağır bir ameliyat geçirdim bir kere olsun aramadı” dedi. “Karısı, ‘Metin Abi’nin üzerinden prim mi yapacaksın!’ dedi. Bana çok kötü davrandı. dedi.
“Annem ve babam Metin Akpınar’ın tanışması kesinlikle bir günlük bir hikaye değil. 14 yıl beni güzel idare etti. Tebrik ederim çok güzel bir oyunculuktu!”
Usta oyuncu Metin Akpınar’ın kızlarının varlıklarını bildiğini inkar ettiğinin altını çizdi. “Babam üniversite döneminde beni bildiğini inkar etti. Çünkü ilerleyen zamanda karşısına çıkarsam kendini savunmak istedi.” dedi. Annesi ve babası Metin Akpınar’ın tanışma hikayesini ilk kez anlattı. “Annem ışıklarda karşıdan karşıya geçiyormuş. Araba kazasına benzer bir şey olmuş. Metin Akpınar da hastaneye götürmüş ve tanışmışlar. Kesinlikle bir gecelik bir yaşanmışlık değil.” dedi. Metin Akpınar’ın ise hikayeyi “Yunanistan’a gidecektim. Çapkınlığa çıktım.” diyerek anlattığını söyledi. “Yaptığı hataların ortaya çıkmasını istemediği için inkar ediyor. Bana ‘Sana duvar ördüm, haklarını almana engel oldum. Özür dilerim.’ deseydi ben bugün de burada olmayacaktım. 14 yıl boyunca beni çok güzel idare etti. Tebrik ederim çok güzel bir oyunculuktu!” dedi. Babası Metin Akpınar’ı ikna etmek için Nebioğlu’nun saçından tam 3 kez örnek aldığını, ona sorduğunda ise “Böyle bir şey yaşanmadı.” dediğini anlattı. “Babam Metin Akpınar’a yakışır bir davranış görmedim.” dedi. Hukuki mücadelesini sonuna kadar devam ettireceğini söyledi.