Yüzde 40’a çıkabilir! Asgari ücret zammına enflasyon uyarısı!

TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi ve yüksek enflasyonla alım gücü düşen asgari ücretli açıklanacak zam oranını bekliyor. Ancak uzmanlar mevcut mali politikadan kaynaklı zammın enflasyonu artıracağını ifade etti.

Asgari ücretliler ve ailelerin gözü kulağı 2022 yılı için açıklanacak zam oranında. Siyasi iktidar ‘asgari ücretliyi enflasyona yedirmeyeceğiz’ derken işverenler ise şimdiden yüzde 25-30 arasında zam oranlarını telaffuz eder oldu. Ancak uzmanlardan yapılacak zammın enflasyonu artıracağı uyarısı geldi.

İTÜ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, 3. Sagalassos Toplantısı’nda, “Salgın Sonrası Ekonomik Toparlanma: Ne Yapmalı?” sorusu etrafında bir araya geldi.

Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kamil Yılmaz, enflasyonun kronik hale geldiğini belirterek 2001 krizi de dahil olmak üzere Türkiye’nin 26 yıldır bu mesele ile uğraştığını belirterek, “Kronik ve uzun süreli yüksek enflasyon başka ülkede yok. Enflasyonun kontrol altına alınması için bir maliyet ödenmesi gerekiyor” dedi.

Yılmaz, asgari ücrete yapılacak zammın ise daha yüksek enflasyonu doğuracağını kaydederek fiyat artışlarının sürdüğünü, resmi enflasyonun yüzde 20 olduğunu hatırlatarak asgari ücrete yüzde 30 zam yapılması durumunda enflasyonun gelecek yıl yüzde 40’a çıkabileceğini dile getirdi.

Yılmaz enflasyondan kurtulmak için ise “Çağdaş bir anayasa ve emek yasaları kurgulamak lazım. Yoksa bu yüksek enflasyonu yaşamaya devam ederiz” ifadelerini kullandı.

‘FAİZİ DÜŞÜRÜRÜM, ENFLASYONA BAKARIM DEME LÜKSÜ YOK’

Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Kara, döviz kurundaki gelişmelerden yola çıkarak rezerv biriktirilmesi gerektiğini “Reel kur değerlenme dönemlerinde daha fazla rezerv biriktirmek gerekiyor. Kur meselesine dikkat etmek gerekiyor. Bizim gibi ülkelerin faizi düşürürüm, enflasyona bakarım deme lüksü yok” ifadeleri ile anlattı.

Kara, 2011’den sonra Merkez Bankası’na siyasi baskıların arttığını ve bağımsızlığını kaybettiğini vurgulayarak 2013 sonunda da bankaya güvensizlik oluştuğunu söyledi. 2016’dan sonra sermaye çıkışları da hızlanınca TCMB üzerindeki siyasi baskıların daha fazla hissedildiğini anlatan Kara, şöyle devam etti: “Normalinde Merkez’in daha sıkı para politikası takip etmesi gerekiyordu. İşte o zaman siyasi bir tercih yapıldı, hem daha fazla büyüme istiyoruz, hem cari açık fazla olmasın denildi. Bu tercih edilince enflasyon yükseldi. Bu sonuçta siyasi tercih oldu. Cari dengeyi kurtaralım derken enflasyonu feda etmişiz.”

Türkiye'nin en hızlı ve kolay okunan internet magazin medya haber gazetesi "gazetemag.com" da günün en güncel haberlerini, aynı zamanda arşivimizi takip edebilir, okuyabilir ve sosyal medyada paylaşabilirsiniz...
GazeteMAG Arşiv Haberler

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmanız için çerez kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanmayı kabul etmiş sayılırsınız.TAMAMDetaylı bilgi için tıklayınız.