İŞTE! Tarihi Fenerbahçe kongresinde Ali Koç’un tüm konuşması

Fenerbahçe’nin tarihi kongresinde gerilim adeta tavan yaparken, kongre üyelerinin konuşmalarının ardından kürsüye Ali Koç geldi. Koç, Aziz Yıldırım’la ilgili yaptığı konuşmanın dozunu dakikalar geçtikçe artırırken, Yıldırım’ın konuşmasının ardından adaylar bir kez daha kürsüye geldiler. İkinci konuşmasında Ali Koç, Aziz Yıldırım’a sert tepki gösterdi.

Fenerbahçe kongresinde Ali Koç’un tüm konuşmaları

Ali Koç’tüm açıklamaları şu şekilde:

Koç’un ilk konuşması:

Sayın başkanımız ve yönetim kurulumuz, değerli kongre üyelerimiz, bizi ekranları başında takip eden sevgili Fenerbahçeliler, basın mensupları…

Herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum…Konuşmama başlamadan önce dün şehit olan askerlerimizi anıyorum. Mekanları cennet olsun…

“Sayın başkan size minnettarım””

Sayın başkanım sadece Fenerbahçe için değil, Türk sporu için büyük hizmetleriniz oldu. Hayatınızı Fenerbahçe’ye vakfetme, stat, salonumuz…

Ben de size ve yönetimlerinize minnettarım…

3 Temmuz’da ödediğiniz bedel, dimdik duruşunuz, ‘kaçtı’ derken Türkiye’ye dönmeniz, bizlere verdiğiniz cesaret tüm Türkiye’ye örnek olmuştur.

Fenerbahçe camiası 3 Temmuz’da o alçak FETO saldırısında dimdik durmayı öğrenmiştir. ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor’ sözünü biz anladık ama bu ülkenin anlaması biraz geç oldu.

Aklı olan her Fenerbahçeli, size daima müteşekkir olacaktır. O dönemlerde bizler de size ve kulübümüze sahip çıkmak için var gücümüzle mücadele ettik. Takdir sizindir.

O günden bugüne kadar pek çok şey yaşadık. üzüldük.

“Siyah ve beyaz gibi farklıyız”

İki taraf da pek çok söylem ve ifade kullandı. Bilhassa mayıs ayı ortasında.

Yaşanan bazı hadiselerle ilgili, gerçekleri birbirimizden farklı bir biçimde ifade ettik. Hatta siyah ve beyaz kadar farklı şekilde…

Hep karşıaakrşıya televizyona çıkalım istedim. Araya fitne girmesin istedim. Ama siz yanaşmadınız. Bugün bu konularla ilgili sizlerin değerli vaktinizi almayacağım…

Sadece şunu bilmenizi istiyorum ki, birimiz doğruları söylemeyerek sizleri yanıltıyor.

Bu kulübün neden bir değişime ihtiyacı olduğunu size anlatacağım.

Mali konularda sürdürülemez bir durumda olduğumuzu, bu şekilde devam edemeyeceğimizi söyledik. Mali sorunlara neden olan futbol yatırımlarımızı nasıl değiştireceğimizi anlattık. Olimpik branşları nasıl bir adım öteye götürebiliriz, bunları anlatmaya çalıştık.

“Fenerbahçeli kan ağlıyor”

Konulara futbol ekseninde bakmaya çalışacağım.
Fenerbahçemizin bütünlüğünü, geçmişini, yarınlarını tehdit eden yaralardan bahsetmek istiyorum. Bu ağır yaralara baktığımız zaman, taraftarın neden tepkili olduğunu, sokaktaki Fenerbahçelinin neden kan ağladığını, tribünlerin boşluğunu daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.

“Sayın başkan Fenerbahçe’den büyük değilsiniz”

Sayın başkanım pek çok kez ‘Kimse Fenerbahçe’den büyük değildir’ dediniz ama sizin de Fenerbahçe’den büyük olmadığınızı unuttunuz. Pek çok konuda kulübün, Fenerbahçe’nin önüne geçtiniz.

Harcanan yüz milyonlarca euroya rağmen başarının neden gelmediğini, neden kupa sayısında rakibimizin gerisinde kaldığımızı, insan faktörünü anladığımız zaman daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.

“Başarıda ‘hep ben’ dediniz”

Her başarıyı hep ‘Ben’ diyerek sahiplendiniz. Her başarısızlığı, başkalarına faturaladınız.

“Kendi geçmişinizi de siliyorsunuz”

Son olarak kaçan bu şampiyonlukta da ben dahil, kendiniz hariç herkesi sorumlu tuttunuz. Bugün bizler kendi tarihimizin en güzel sayfalarını görebilmek için yayıncı kuruluşun yayınlarını izlemek zorunda kalıyoruz. Revivo’lar, Alex’ler, Rüştü’leri kendi televizyonumuzda göremiyoruz. Bunlar olurken başkanım, kendi geçmişinizi de sildiğinizi fark etmiyor musunuz?

Başkanımıza katılıyorum, Alex hiçbir zaman seçim malezemesi yapılmamalıdır.

“Alex’i hiç sindiremedim”

Alex gitmeyi hak etmişti. Buna rağmen, kendisiyle veda ediş şeklimizi hiçbir zaman içime sindiremedim. İçerideydim tam duyamadım ama bir konuşmacı daha bu noktaya değindir. Alex’e belgesel izni verilmemesi, ekibinin stadımıza sokulmaması nasıl bir zihniyetin ürünüdür.

Yok saymanın Fenerbahçe’ye hiçbir katkısı yoktur.

Sayın başkanım, siz haklı nedenlerle bazı futbolcu ve hocaları gönderirken, başarıları gönderirken biz kahroluyoruz. Ama olan malesef çocuklarımıza oluyor.

Bunu anlamak çok mu zordu? Belki ben de bu hataların parçasıydım.

“Sevgi bağlarını yok ettik”

Geçmişte her şey süt liman mıydı? Lefter yönetimiyle sorun yaşamamış mıydı? Fikret Kırcan? Marşında bile sevgi bağları varken bunları neden yok ettik?

Başarılarımızda hep birilerini ‘Sanki o mu bizi şampiyon yaptı?’ diyerek küçümsediniz? Bu yaşadıklarımız normal mi? Sanki paraları kendi hesabınızdan vermiş gibi davrandınız…

“Başkan teknik direktörle yarışmaz”

Başkan zaferlerden sorna emeği geçen herkesi taçlandırır. Onlarla gurur duyar, mütevazi bir şekilde yapar bunu.

İnsan iyi bir başkan olarak bir teknik direktörle yarışmaz.
Kendisini şampiyon yapan, bir sene sonra Şampiynlar Ligi’nden yarı finalden döndüren hocayı, kardeşiyle sorun yaşıyor diye göndermez.

Şampiyon yapan hocayı özel hayatı endeniyle göndermez, ses kaydını yayınlamaz…

O zaman biz kötü teknik direktörler seçmişiz. Başka anlamı yok bunun… Herkesin uzaklaştırılması gereken bir neden mi var?

Fenerbahçe bu nedenlerle hiçbir başarının cezası kalmadığı bir takım olarak kamuoyunda hatırlanmaktadır. Buna sadece ‘yazık’ denebilir.

Tam tersine bizler başarılarından dolayı, bağrımıza basmak istediğimiz kahramanlar istiyoruz.

Benim taraftarlarımıza söylediğim, çocuklarıma söylediğim bir şey var, ‘Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın’

Kötülük yarışlarından hiçbir şey kazanmadık şu zamana kadar. Kötülüğe karşı iyilik yaparsak farkımızı yaratmış oluruz. Unutmayın ki Allah her zaman doğrunun ve iyiliğin yanındadır.

“Rakibe saygı göstereceğiz”

Rakip yöneticileri deplasmana geldikelri zaman ağırlayacağız, iyi muamele yapacağız. Saygı görmek istiyorsanız, saygı göstermelisiniz.

Ulu önder Atatürk’ün tarif ettiği ahlakta, centilmenlikte sporcu ve taraftarla hareket edeceğiz. Bu söylediklerimizi uygulamaylıyız, arkasında durmalıyız. Kimseye ikinci sınıf muamelersi yapmamalıyız… Global arenada yarışamıyoruz.

Statlarda küfüre karşıyız, bunu ilk başlatan da başkanımız olmuştur. Taraftar küfür etmemelidir ancak hiçbir yöneticinin de taraftarımıza küfür etme hakkı yoktur.

“Kulübün sahibi taraftarlardır”

Kongre üyeleri taraftar oldukları için kongre üyesi olmuşlardır. Kulübün sahibi taraftarlardır. Taraftarlar hancı, geriye kalanlar ise yolcudur. Taraftarı sürekli kontrol etme çabasının yarattığı tahribatı sürekli görüyoruz.

Kombine yenileme hakkı iptal edilen taraftarlar var. Bu zararları hala yaşıyoruz.

“Hangi yeni taraftar?”

‘Taraftar tribüne gelmezse yenilerini getiririm’ dediniz, hayretler içinde izledim. Hangi yeni taraftarları getireceğiz?

Son anda yapılan transferler, yanlış transferler, suçu oyuncuda arama refleksiyle iskeleti değiştirilen takımda, takımlara başarı yakalanamaz.

Oyuncularımızı biz yetiştirmek zorundayız. Sporcu fabrikası olmak zorundayız. Altyapıda en iyi imkanlarla 10 yaşında futbolu öğrenmiş, tarihimizi ezbere bilen sporcular yetiştirmek zorundayız.

“Altyapıdan kimse çıkmadı”

Malesef son 20 yılda A takımda sürekli forma giyebilen oyuncumuz olmadı. Belki İzmir’den gelen Semih’i (Şentürk) sayabiliriz. Tuncay’lar, Serhat’lar direkt A takıma geldiler.

Messi, Pique, Puyol altyapıdan çıktılar. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yoktur.

Biz ne yaptık? Takımımızı hiç bilmeyen Terraneo’yu sportif direktör yaptınız tüm yetkileri verdiniz.

Takımın en ateşli oyuncularını 1 günde harcadı. 8-9 tane oyuncu aldı. Sonuç? Yine şampiyon olamadık.

“Terraneo’nun hataları çok büyük”

Tarihimizin en hatalı transferlerinden biri olan sakat Van Persie’yi aldı. Ve biz bu adama hala ayda 78 bin euro maaş ödüyoruz.

“Siz başkan değil misiniz?”

‘Futbolla ilgilenmedim’ dediniz, o zaman ilgilenseydiniz… Siz başkan değil misiniz?

Bu yönetim mantaleitesinden çok daha farklı, rasyonel, tutarlı bir felsefe getireceğiz. En büyük transferimizi felsefe değişikliği…

Terminatör bir ruh haliyle taraftarı bezdirircesine ne takımımızda ne hocamızda bir süreklilik yaşayamadık.

Hesap veren şeffaf bir kulüp vaaediyorum. 3 Temmuz her Fenerbahçelinin kırmızı çizgisidir. ‘Ben Fenerbahçeliyim’ diyen kimse bunu görmezden gelemez. Allah korusun, hiç beklemediğimiz bir sonuç çıktığı takdirde hepimizin aynı refleksi sergileyeceğinden şüpheniz olmasın.

Yargıtay kararının çıkmamasını benim adaylığıma bağlamanız önce Türk adaletine saygısızlıktır.

“FETÖ’ye destek çıkanlar şimdi size yakın!”

Sizin dediğiniz gibi, ağızları sulanarak , zevk içinde o tarihlerde bizi linç edenler, hala aynı yerdeler, en büyük FETÖ düşmanı gibi duruyorlar ancak bazıları da size yakın duruyor.

Sayın başkanım bu konuda içiniz rahat olsun. Bir başkasının başkanlık döneminde tazminat mücadelesi verilemsi gerekiyorsa, başta sizin liderliğiniz, ağabeyliğiniz, önderliğinizle, herkesin bu davaya sonuna kadar kafa sokacağına, mücadele edeceğine şüpheniz olmasın.

“Bana kimse ‘Kaçtı’ diyemez”

Kızmadım ama çok kırıldım. ‘3 Temmuz’da kaçtı’ dediniz. Adil bir gözle o döneme bakan kimse bana bu sözü söyleyemez.

Ben neyi hafife alıyorum? ‘Her şey 3 Temmuz’a bağalanamaz’ derken, yaklaşım biçiminden, yönetim biçiminden bashediyorum. Ben nasıl 3 Temmuz’u hafife alabilirim?

Artık kavgaları tarihe havale edip yeni bir hikaye yazmanın tam zamanı şimdi! Ben size, büyük Fenerbahçe taraftarına inanarak bu yola çıktım. Süre geçtikçe sizler de bana inandınız. Büyüdük ve buraya kadar geldik. Sayenizde bir hayal gerçekleşmek üzere…

Hiçbir zaman seçilip seçilmeem korkusunda olmadım. Adaylığımı koyarken önce Allah’ın takdiri ve sizlerin vereceği oylarla belli olacak.

Ama en büyük korkum bu sevgiye nasıl layık olacağımızdır. Bizi umut olarak gördünüz. Güven müessesesi, kazanılması çok zor kaybedilmesi ise çok kolaydır.

Sizin güveninize layık olmak için her şeyi yapacağız. Hata da yağpacağız ama öğreneceğiz ve güveninizi hiçbir zaman suistimal etmeyeceğiz. Bne bilemz miyim , kulağınıza güzel sözler söylemeyi…

“Benim bağımı hiçbir zaman koparamayacaksınız”

Hayal vaat etmiyoruz. Hayallerimizi gerçekleştirmek için gerekli iklimi yaratacğımı vaat ediyorum.

Birazdan beni ‘3 Temmuz’da kaçtı’ diyerek beni itibarsızlaştırmaya çalışacaksınız belki de ama bu olmayacak. Herkes her şeyi daha iyi biliyor. Seçim sonucu ne olursa olsun taraftarla bağımı hiçbir zaman koparamayacaksınız.

Yüksek Divan Kurulu’nda ocak ayında yaptığım konuşmada Fenerbahçe’nin kazanacağı bir seçim olması gerektiğini söyledim. Saygıda sevgide kusur etmemek için her adımı ve sözü itinayla seçtim. En büyük tenkidi de burada gördüm.

“Açık ve kapalı ortamda farklı konuşuyorsunuz”

Siz ‘Camiayı böldü, FETÖ’cü, etrafındaki insanlar aileme laf etti’ dediniz. Açık ortamda başka, kapalı ortamda farklı konuşuyorsunuz.

Çok fazla vaktinizi almayacağım. Üzülüyorum bu noktaya geldiğimiz için…

ALİ KOÇ’UN İKİNCİ KEZ KÜRSÜYE GELİŞİ VE KONUŞMASI

“Ne oldu da burada kükrüyorsunuz?”

İstediğimiz noktaya geldik. Zaten bunu uzun zamandır istiyordum. ‘Televizyona çıkalım’ dedim, kabul etmediniz. Dedim ki sayın başkan, ‘Çıkalım konuşalım’ defterleri açalım. Ne oldu da burada kükrüyorsunuz? Kolaylarla başlayalım…

“Çok rahat yalan söylüyorsunuz”

Bir kere sayın başkanım, çok rahat yalan söylüyorsunuz… Ben üzülüyorum.

Ümit Özat… İsterse bağlansın…

“Yakışıyor mu? Büyük başkan (bağırarak)”

Maçı tam hatırlamıyorum. Kalecimiz Rüştü’ydü, Ümit de kaptandı. Kırmızı kart görmüştü. Ben de locamda maç seyrediyordum. Ümit Özat da bizim locaya gelmişti. Murat Özaydınlı da bizim locadaydı.

Birden baktım arkamda Ümit Özat… Ben de ‘Sen ne yaparsın’ falan dedim, Murat Özaydınlı da onu dışarı çıkardı.

Bu kadar… Yakışıyor mu 20 yıllık tahtınızı bu kadar sürdürmek için? BÜYÜK BAŞKAN!!!

“Geçmişte niye vermediniz?”

Siz Fenerbahçe başkanlığını açık artırmaya çıkarmışsınız… Niye vermediniz o zaman…

Bir kere Sina Afra yönetimimizde yok. Çamur atarken kontrol edin. Belki de onun için tedbiri kaldırdınız ama yok.

“Abimden zerre şüphem yok”

Mustafa Koç, atçılığa meraklıydı. Merakından dolayı Galatasaray’a üye oldu çünkü onların atçılık şubesi vardı. Bu benim abimi Galatasaraylı mı yapar mı? Benim abimden zerre kadar şüphem yok.

‘Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak’ derken, başka kulüplerin taraftarlarını seçimi kazanmak için kulübe üye yapacağınızı düşünmemiştim.

Size gözünüzün içine bakarak soruyorum. Binlerce kişinin aidatlarını ödüyor musunuz? Ben karımın ve kayınvalidemin ödüyorum. Siz? Topunuz gelin, neyiniz varsa gelin çıkarın?

Lig Radyo’ya gittiğimde sipariş soru gönderilmiş oraya… ‘Neden kulübü 3 Temmuz’da yalnız bıraktı?’ diye…

“’10’ar milyon euro verelim’ demedim mi?”

3 Temmuz’da yemekhanede otururken ‘her birimiz 10’ar milyon euro verelim’ dedim mi, demedim mi? Sayın Nihat Özdemir hâlâ tribünde misiniz? Siz de oradaydınız. Siz söyleyin.

Sayın başkan Allah korusun sizin başınıza bir şey gelse sizden başka Fenerbahçe’nin haklarını savunacak kimse yok mu sanki?

“Çok net yalancısınız”

Başkan siz çok net yalancısınız. Sayın Selim Soydan benim yanıma gelip benim hakkımda ‘Nasıl FETÖ projesi olduğumu’ anlattığınızı bana söyledi.

“2012’de o kupa benim yüzümden mi kalktı?”

Şu anda yanınızda olan kişiler 2012 yılında da vardı. Sadece benden dolayı mı Galatasaray kupayı kaldırdı.

“Ne veriyorsanız bir fazlasını vereceğinizi söylediniz.” Siz rakamı belirleyin ben vereceğim 1 fazlasını.

Türkiye'nin en hızlı ve kolay okunan internet magazin medya haber gazetesi "gazetemag.com" da günün en güncel haberlerini, aynı zamanda arşivimizi takip edebilir, okuyabilir ve sosyal medyada paylaşabilirsiniz...
GazeteMAG Arşiv Haberler

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmanız için çerez kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanmayı kabul etmiş sayılırsınız.TAMAMDetaylı bilgi için tıklayınız.