Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Habertürk televizyonunda “Veyis Ateş’le Akılda Kalan” programının konuğu oldu… Çarpıcı açıklamalarda bulunan Yarar, darbe girişimi sırasında Jandarma Asayiş Komutanı’nın yanlış istihbaratla helikoptere bindirilerek, darbeci askerlerin içinde bulunduğu başka bir helikopterden açılacak ateşle, hava öldürüleceğini söyledi.
İşte Mete Yarar’ın açıklamalarından satır başları;
DARBE NASIL BAŞLIYOR?
Saat 15.00’te bir asker darbenin ihbarını MİT’e yapıyor. Bu asker örgütten… Daha olay başlamadan bildiriyor. Askerden aldığı ihbarı MİT, faks ile Genelkurmay’a bildiriyor.
Bugün isimler üzerinden konuşmayacağım. Masum bildiğimiz suçlu, suçlu zannettiğimiz masum olabilir.
Bu darbe bir kripto darbe. Karşımızda kripto bir örgüt var, açık darbeciler yok. Hala olabilirler.
Bu darbenin içerisinde şöyle bir boşluk var. Bazı kişiler o kadar muğlak ki…
Darbenin içerisinde belki de kahraman olacak adam tutuklu… Tutuklanması gereken serbest…
Bir ülkeyi bir günde topluca travma geçirten bir olay yaşadık. Bu olayın içine binlerce insan karıştı.
Savcı neyi soruyor? O günü soruyor. Geçmişi soran var mı?
Olayların içerindeki kahramanlar o kadar değişik ki… Bu olayı çeviren birkaç tane adam var. Bir tanesi özel kuvvet komutanı (Zekai Aksakallı)
Bir başka kahraman da MİT’ten bir isim. Kaderini değiştiriyor.
17.30’da toplantı başlıyor Genelkurmay’da. Bütün uçaklar kalmasın, zırhlı birlikler durdurulsun, onlarla ilgili tedbir alınıyor. Hava Eğitim Komutanlığı’na, orada taarruz helikopterleri var, o faaliyetler de durdurulsun deniliyor.
Bu kararlar 18.35’te alınıyor.
Yüzlerce darbe ihbarı geliyor. Ama her darbe ihbarını değerlendirmek güç, burada bir risk görüyorlar. Birliklere fakslar çekilmeye başlanıyor.
Acaba bu faksların çekildiği yerler kimin kontrolünde?
Hava kuvvetlerinin içindeki koordinasyon merkezine çekiliyor. Daha sonra buranın tüm irtibatı kesiliyor. Aslında çektikleri yerlerdeki herkes zaten buna hazır, bunu bekliyor.
Bu olay sabah 03:00’te gerçekleşecekti. Gece görüntülerini aklınızdan kaldırın. Plan bu değil. Ama saat 18.35’te emirler yayınlandıktan itibaren bu fakslar cuntacıların eline geçiyor. O da alıyor komutana götürüyor. Darbeyi yapacak şahıslar ihbarı görüyorlar. Darbeyi saat 21.00’e alıyorlar.
Gelelim, peki bu arada 18.35’e kadar bu ekip neler yaptı? Bu ayrıntıların bir kısmını vereceğim. O gece herkes ertesi gün görev yerlerinde olması le ilgili bir kararla geliyorlar. Cuma günü herkes görev yerlerinde olsun deniliyor. Birliklere anlamsız yere dönmeye başlıyorlar. Hepsi farklı farklı birimlerden.
2. Başkanın emir subayı, o sırada İstanbul’da. Genelkurmay’a geri dönüyor. Benim burada olmam gerekiyor diyor. Bunun gibi çok kişi var.
Akıncı Üssü’nde hava çok sıcak uçuş olamayacak deniliyor. Bir kısma eve gitsin deniliyor. Herkesin aklına şu soru geldi.
İlk yakalananlar generaller… Komuta kademesinden gelen bir darbe, alt tarafın çok da dahli yok. Bir kısmına tatbikat var deniliyor. Bazılarına da başka bir birime gönderileceksiniz deniliyor.
Benim öğrendiğim; saat 11 buçuğu geçmişti. 12 falandı… Ben konuştuğumda şunu öğrendim. Bir girişim var, emir-komuta değil. Öğrendiğim an sırtımdan bıçaklanmış gibi hissettim. Çünkü şöyleydi tabir; dost kim düşman kim bilemiyoruz. Bu soru bir asker için öl daha iyi… Kimin dost kimin düşman olduğunu bilmiyoruz dediler bana gelen ilk telefonda.
SUİKAST LİSTESİNDE KİMLER VAR?
Bazı gruplardaki adamlar da suikat timi… Belli isimler hedefleri… Örneğin; Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, Jandarma Asayiş Komutanı…
Jandarma Asayiş Komutanı’nı Siirt’e çağırıyorlar. Uçuş yasağı çıkınca helikopter kalkmıyor. Ama onların helikopteri kalkıyor. Van’a doğru gidiyor silahlarla… Havada suikast yapılacak. Siirt’ten kalkan helikopter Van’da Jandarma Asayiş Komutanı’nı havada öldürecek. Jandarma Asayiş Komutanı bunu anlıyor. Onları iner inmez paketliyor.
Bir ayrıntı var ki bu güne kadar hiç gündeme gelmedi. İki düğün var Özel Kuvvet Komutanı ve Jandarma Komutanı gidiyor. İstanbul’da düğün var Donanma Komutanı gidiyor.
Özel kuvvet komutanı bu düğüne gitmeyecek. Gazi ordu evi… Komutanı karargahtan arıyorlar. Diyorlar ki normalde böyle geleneklerde para toplanır ve hediye gönderilir. Diyorlar i bu hediyeyi özellikle sizin vermenizi istiyor Genelkurmay başkanı diyor. Aksakallı’ya diyorlar. O da eşiyle gidiyor.
Kendisine hediyeyi takma görevi verilmişti. Hediyeyi takıyor, bir an önce çıkmaya çalışıyor. Kapıdan çıkıp aşağıya inerken kendisini iki aracın takip ettiğini anlıyor. Beştepe’ye doğru döndüğü anda biri önünü kesiyor, diğeri de yanında duruyor. İçinden ilginç bir adam çıkıyor. Özel kuvvetçi… o an anlıyor bir darbe olduğunu. Eşi de yanında. Hepsinin elinde silahlar. Çıkartmıyorlar sizi almaya geldik diyorlar. Kapıyı açıp tekmeyi basıyor ve şoför hızla uzaklaşıyor. Ve şehrin içerisinde Çukurambar’ın oralara gidiyorlar.
OYUNU BOZAN İSİM ÖZEL KUVVETLER KOMUTANI AKSAKALLI
Semih Terzi Özel Kuvvetler’de Aksakallı’nın altında bir asker… O sırada Silopi’deki karargahta.. Özel bir mazeret sunarak Silopi’den Ankara’ya gelecek. Bir müddet sonra müsaade ediliyor Ankara’ya geliyor. 21:00 sıralarında komutana Hulusi Paşa’ya darbenin olduğu beyan edilecek.
Jandarma genel komutanı ve kara kuvvetleri komutanını da karargâha çekiyorlar. Özel kuvvet komutanını da ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Aksakallı Komutan karargâhı arıyor. Artık siz komutan değilsiniz deniliyor. Biz şu adamı tanıyoruz deniliyor. İçeride güvendiği adamları arıyor. Oradaki ekip özel kuvvetlerin içerisinde çatışmaya başlıyor.
Zekai Paşa’yı almaya giden bir araca da ateş açılıyor.
Güvendiği 20 kadar adamını arıyor. Herkesin elinde bir tek tabanca var. Albaylar Zekai Paşa’nın güvenli bulunduğu eve gidiyor.
Burada önemli bir adam devreye giriyor.
MİT’teki bu adama ulaşılıyor. Acil silaha ihtiyacımız var deniliyor. MİT’teki ekip bir şekilde silah ulaştırıyor.
Bu ekip Özel Kuvvetlere geliyor ve Zekai paşa ile birlikte çatışmaya girişiyorlar. Özel Kuvvetleri geri almak için çatışıyorlar. MİT’teki adam çok önemli bir adam…
O adam Ankara’da çok şey yaptı. Öyle böyle değil… Ankara ve İstanbul’da çok şeyi değiştirdi. Ben söylemiyorum ismini, arayıp bulsunlar…
Özel Kuvvet’tekiler Semih Terzi’yi vuracak… Kahraman Astsubay o altı kişi arasında Semih Terzi’yi vuruyor. Ardından o da şehadet şerbetini içiyor. Ve olayın akıbetini değiştiriyor. Astsubay Ömer Halis Demir işte o kahraman…
Bu arada Semih Terzi’nin adamları onu GATA’ya götürüyor kurtarmak için…
Genelkurmay Karargahında, komuta katında, o direnişte şehit edilenler var. Kendilerinden olmadıklarını düşündükleri adamların ellerini bağladılar, gözlerini bağladılar… Generallerden bahsediyorum. İki ayrı helikopterle Akıncı Üssü’ne gönderiyorlar. Helikopterlerden biri sadece iki kişi taşıyor. Akar ve Dişli aynı helikopterde…
Dışarıdan insanlar geliyor. Tanklar geliyor Etimesgut’taki birliklerden Karargah’a. En iyi tanklar çıkarılıyor sahaya…
Bu darbeyi durduran kahramanlar var. Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan…
İkincisi halk…
Üçüncüsü cuntacılara sonuna kadar direnen TSK’nın şerefli askerleri var.
Dördüncü grup ise kurşunlanmayı bombalanmayı göze alan basın mensupları…
Bir de hiç haklarını ödeyemeyeceğimiz sabaha kadar çatışan emniyet görevlileri vardı. Bunların kahraman sırası olmaz… Hepsi kahraman…
CUMHURBAŞKANI’NA NEDEN İSTİHBARAT VERİLMEDİ?
O kadar çok darbe ile ilgili bilgi geliyor ki bunu her defasında iletemezsiniz dediler. Bu bilgiyi kim iletmekte sorumlu… MİT Başbakan’a bağlı… Ben burada hata görüyorum. Darbeyi yapacak olan gruba darbe yapacaksınız diyorsun, darbe yapılacak gruba da diyorsun ki size söylemedik. Dersin ki Başbakanlık’ta bir isme, böyle bir toplantı var, ben katılıyorum.
Cumhurbaşkanı’nın ben darbeyi başkasından öğrendim demesi ona yapılan en ağır davranıştır. Bunu MİT’ten öğrenmesi gerekirdi. Bunu Başbakan’a demeli, o da Cumhurbaşkanı’na iletmeliydi.
Erken deşifre olunca adamları toparlamayı başaramamışlar. MİT’in Genelkurmay’a erken gelmesi ve harekete geçmesi darbeyi engelledi. Eğer her gün geliyor bu ihbarlar deseler ve önemsemeselerdi çok kötü olabilirdi.
MARMARİS’E KİMLER GİTTİ?
Marmaris’e gelen ekipler 3 grup… MAK, SAT ve Özel Kuvvetler’den bir ekip… En iyi eğitimli birlikler Özel Kuvvetlerden ekipler… Bir grubunun darbeden haberi yok. Terör örgütü yöneticisini alacağız diye gitmişler, sonrasını bilmiyoruz.
MİT’teki kahraman adam, aynı zamanda Külliye’ye de gidiyor. Polise destek vermek için. Ekibi ile beraber gittiğinde kendisine bilgi geliyor. Marmaris’te 4 helikopterin kalktığını öğreniyor. Soruyorlar kim var orada diye diyorlar ki Cumhurbaşkanı var. O zaman anlıyorlar. Ramazan Bey, Külliye’nin Koruma Şube Müdürü orada. Ona söylüyorlar. Hemen ulaşın. Cumhurbaşkanı otelden çıksın diyorlar.
YARAR’DAN İÇ SAVAŞ UYARISI
7 Haziran’dan bu yana ben çok şey gördüm. Darbeye zemin hazırladılar. ABD’de üstleniyorsun da Fransa’da üstleniyorsun da neden DAEŞ Türkiye’deki bir eylemi üstlenmiyorsun? DAEŞ ve PKK neden hep aynı zamanda saldırıyor?
Bölge halkı, askerimiz ve polisimiz bu oyunu bozdular. İç savaş çıkartmadılar. Darbe için zemin yaratmaya çalıştılar. Gerçek asker ve polis bozdu. Bundan sonraki hamleleri, hep arttırararak, doz artıyor. Bundan sonraki doz darbeden ağır olmalı. İç savaş… Suikastlar, belli yerleri bombalamalar, belli mezheplerin özel yerleri, belli etnisitelerin özel yerleri… İç savaş çıkarılacak bütün hamleleri yapacaklar. Provokasyonu da telefonlar ve sosyal medya üzerinden yapacaklar. Bugün gerçekten ya birlik olacağız ya da Suriye olacağız. Asıl OHAL’i birlik anlamında ilan etmeliyiz.
Bir süre dinleneceğim. Nefes alacağım. Televizyon çok yorucu… Bir laf söylüyorsun yerden yere vuruluyorsun. Ben her şeyi bilen adam değilim. Sadece bildiklerimi anlatıyorum.