Hamilelikte tetanoz aşısı ikileminde son perde:
“Sadece tetanoz değil, difteri ve boğmaca aşısı da yaptırılmalı”
Hamilelik sürecinde anne adayları, “Aşı olmalı mıyım?” sorusu ile karşı karşıya kalıyor. Birçok kişi, aşıların canlı mikroorganizma içermesi sebebiyle aşıları sakıncalı bulurken bazı aşılar ise anne adayları için hayati önem taşıyor. Bunların başında tetanoz aşısının geldiğini, kızamık veya kabakulak aşısı gibi canlı organizma içermediği için gebelikte mutlaka yaptırılması gerektiğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Behram, gebeliğin 28. haftasında tek doz tetanoz aşısı yaptırılmasını öneriyor.
Mikrobu doğada yaygın bulunan ve önlenebilir bir hastalık olan tetanoz, yapılacak aşılar sayesinde önemli bir risk olmaktan çıkıyor. Özellikle de hamilelikte yapılan tetanoz aşısı, anne adaylarında oluşan antikorların bebeğe geçmesini sağlayarak güçlü bir koruma mekanizması yaratıyor. Bu noktada gebelerin tetanoz aşısı yaptırmakla ilgili soru işaretleri yaşamaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Mustafa Behram, gebelerin 28. haftada tetanoz ile birlikte difteri ve boğmaca aşılarının da yaptırılması gerektiğini vurguluyor.
Yenidoğan tetanozu bebek için ölümcül olabilir!
Geçmişte hiç tetanoz aşısı hiç yapılmamış veya üzerinden 10 yıldan fazla süre geçmiş olan gebelere tetanoz aşısını önerdiklerini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Behram; “Tetanoz aşısı anne adaylarının korunması adına çok önemli olmakla birlikte bebekler için de hayati önem taşır. Çünkü doğumun gerçekleşmesinden hemen sonra göbek kordonunun steril ve temiz olmayan maddeler ile temas etmesi bu mikrobun bebeğe bulaşmasını doğurur. Bu noktada meydana gelebilecek yenidoğan tetanozu, bebek için öldürücü etkiye sahiptir. Böylesine riskli bir durumu önlemek içinse gebeliğin 3. ayın bitiminde aşı uygulaması yapılmalıdır. Gebe hiç aşılanmamışsa üç aydan sonra 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yaptırılması önerilir” dedi.
Üçlü aşı, bebeği boğmacaya karşı da koruyor
Doç. Dr. Mustafa Behram; “Bizim TDAP olarak tanımladığımız üçlü aşı boğmacanın ölümcül olması veya önemli morbiditeye sahip olabilmesi sebebiyle bebeğe bulaşma riskini azaltmak için verilir. Maternal antikorların plasental transferi, bebeğin boğmacaya karşı pasif korunmasını için gereklidir. Kritik olan ilk iki ay boyunca antikorlar, bebeği boğmacaya karşı koruyacaktır” diye belirtti.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı