Önceki iki kitabı SANIRIM ADI AŞKTI ve AŞKA TAPAN BEYİNLER ile özellikle roman tarzında büyük bir okuyucu kitlesine ulaşan GÜLFİDAN ÖZGÜR yeni kitabı DELİ KOVANI ile yine okuyucularının karşısında.
Deli Kovanı, Büyük bir Holdingin sahibinin kızı olan Aylin Sanur’un evinde verdiği bir partide, reklamcı Hande Berkli tarafından cinayete kurban gidişini ve arkasından akla hayale sığmayacak olan olaylar zincirini ve hiç beklenmedik sonuçların yaşanmasını anlatıyor. Aşk, İhanet, Para, Delilik… Bu başlıklar kitabı oluşturan unsurlar.
Gülfidan Özgür romanlarının özelliklerden bir diğeri hiçbir şeyin ilk başta göründüğü gibi olmadığı gerçeği… Bu da sizi gerçeğin ne kadar gerçek olabileceği sorusuyla baş başa bırakıyor. Yeni kitabının da bu tatta okunacağından emin.
Okuyucuların bu kitabı neden almalıyım? neden okumalıyım? ya da çevresine bu kitabı okudum sen de oku demeliyim sorusuna yazar şu şekilde yanıt veriyor;
‘’Okuyucu romanı okurken aynı anda bütün duygularını harekete geçirecek bir anlatımla karşılaşıyor. Kitapta anlatılanlar sadece insanların fiziki alışverişlerini değil, ihaneti, nefreti, sapkınlığı, deliliği ve daha birçok soyut öğenin kişiler arasındaki alışverişini anlatıyor. Okuyucum şundan emin olmalıdır ki bu kitapta dünyada yaşayan hemen hemen tüm insan karakterlerinin yaratılan ve yaşatılan bu hikâyeye bir şekilde konuk olduğudur.
Okuyucu hangi kesimden, hangi meslekten, hangi sosyal ve ekonomik kültürden olursa olsun kitaptaki karakterlerden birine bürünecek ve kitabı okurken etraftaki diğer karakterleri ve olup bitenleri objektif bir bakış açısı ile algılayabilecektir. Belki de gerçekte merak ettiği etrafındaki tüm insanların asla bilemeyeceği düşüncelerini bu sayede sorgulayabilecektir. Katil, Kiralık Katil, Komiser, Psikiyatrist, Mermer Ustası, Holding Patronu, İş Kadını, Hapishanedeki Mahkumlar, Çocuk Tacizcisi, Jigolo, Travesti kitapta yaşayan karakterlerden bazıları… Kim istemez ki bu kişilerden birine kendini yakın hissedip, kendini o karakterin yerine koyup diğerlerinin düşüncelerini öğrenmeyi. Sonuç olarak kitabın konusu ne olursa olsun eğer bu amaca hizmet ediyorsa okunmaması için bir neden göremiyorum. Okuyucu kitaptan ne alacağını bilsin. Gözü kapalıyken kaçırdıklarını… Merak ettiği şey kendisi olmasa bile en azından kendi dışındakileri merak edecektir. Okuyucular neden kitapta sürekli felaketler, entrikalar var diye sorarsa, Şöyle ki hayatı iyi tarafları ile anlatmak sadece çocuk masallarında olabiliyor. Gerçekler masal değildir.‘’
Yazar çok yakında Türkiye genelinde gerçekleşecek olan imza günleri ile okuyucuları ile bir araya gelecek.