Pandemi döneminde Türkiye’nin kasası neredeyse ÖTV tahsilatı ile doldu. Hastalık korkusu ile toplu taşımadan kaçan vatandaş kademeli ÖTV artışı ile adeta devlete çalıştı. 2020 ağustos ayında başlayan ÖTV artışı bir yıl daha dolmadan yüzde 220’yi aştı. Yani yüksek değerde araçlarda daha ÖTV gelmeden araç fiyatının 2,2 katı ÖTV kesinleşmiş oldu. Bunun üzerine yüzde 18 KDV’de eklendiğinde bir aracın 3/4’ü vergi olurken, kalan 1/4’ü sadece aracın kendi fiyatı oldu.
Toplu taşıma araçlarını kullanmak istemeyen vatandaşların özel arabalara yönlenmesi ile birlikte araba sahibi olmak isteyenlere ağır vergi yükü getirildi. 2019 yılının tamamında 13,8 milyar lira olan otomobil ÖTV tahsilatı bu yılın daha ilk 7 ayında 35,8 milyar liraya yükseldi. Bu artışla neredeyse geçen yıl 3’e katlanmış oldu.
Kovid-19 salgınında kademeli olarak arttırılan ÖTV oranları ile neredeyse yüzde 220 zam yapıldı. ÖTV’de ilk zam 2020 yılının ağustos ayında yapıldı. Nerdeyse bir yıl içinde ÖTV oranları 2 katına yükseltildi. Böylece artık 2001 cc üstü ve değeri yaklaşık 1 milyon lira olan aracın 735 bin lirası vergilerden oluşurken, 265 bin lirası sadece araç fiyatı olarak ödenir oldu.
Yapılan büyük vergi artışı sonrası 2019 yılında 13,8 milyar lira olan motorlu taşıt ÖTV tahsilatı 2020 yılında 46 milyar 596 milyon liraya yükseldi. 2021 yılı ile yedi ayında da motorlu taşıtlar ÖTV tahsilatı 35 milyar 840 milyon liraya ulaşmış oldu. Hatta 2021 yılı için 39,6 milyar lira olarak hedeflenen motorlu taşıtlar ÖTV geliri böylece yılın ilk sekiz ayında gerçekleşmiş olacak. Pandemi yıllarında salgına yakalanmamak için araba almak isteyenlerin karşısında Hükümetin getirdiği büyük vergi artışı çıkmış oldu.
BİR ARACIN 3/4’Ü VERGİ
Salgın nedeniyle işe gitmek zorunda kalan bir çok insan toplu taşıma yerine kendi aracını kullanmak istedi. Bu talep ortaya çıkınca ağustos 2020’de yerli üretim desteği bahane gösterilerek otomobillere büyük vergi artışı getirildi. Değeri 130 bin lira üzeri araçların ÖTV oranı yüzde 60’dan yüzde 80’e yükseltilirken, değeri 170 bin lira üzeri olan araçların ÖTV oranları da yüzde 150’ye kadar artırıldı. Yüksek değerde araçlarda ise ÖTV oranı yüzde 220’ye yükseltildi. Yani daha ÖTV gelmeden araç fiyatının 2,2 katı ÖTV kesinleşmiş oldu. Bunun üzerine yüzde 18 KDV’de eklendiğinde bir aracın 3/4’ü vergi olurken, kalan 1/4’ü sadece aracın kendi fiyatı oldu. Böylece devletin kasasına yılda 10-20 milyar lira arasında araçlardan alınan ÖTV girerken, artık bu rakam 50-60 milyar liraya ulaşmış oluyor. Vatandaşına salgından korunmak için destek yerine vergi getiren belki de tek ülke Türkiye oldu.
VERGİNİN VERGİSİ KDV
Motor hacmi 2001cc üstü ve fiyatı yüksek araçların vergi oranı yüzde 75’lere kadar çıkıyor. Örneğin bu model 1 milyon liralık aracın sadece kendi fiyatı 265 bin TL olurken yüzde 220 ÖTV oranı üzerinden bu vergi tutarı da 583 bin TL’ye çıkıyor. Ayrıca 265 bin TL’nin yüzde 18 KDV’si ve yine 583 bin TL’lik ÖTV’nin yüzde 18 KDV toplamı da 152 bin TL’ye ulaşıyor. Böylece vatandaşlar 1 milyon lira öderken aslında 735 bin TL vergi ödemiş oluyor. Aracın kendi fiyatı ise sadece 265 bin TL ediyor. Kademeli vergiden dolayı değeri ve motor hacmi düşük araçlarda oranlar da düşüyor. Araç fiyatı sadece 127 bin TL olan bir otomobilin engellilere ÖTV’siz satış fiyatı 150,7 bin liraya çıkıyor. Ama aynı araç ÖTV’li satıldığında ise satış fiyatı bu sefer 226,4 bin liraya ulaşıyor. Kısaca en düşük model ve fiyatlarda dahi ÖTV ve ÖTV’ye bağlı ek KDV yüzünden araç fiyatı yüzde 50 daha pahalıya satılmış oluyor.