65 yıllık hayatının 41 yılını organizatör ve menajer olarak hem dünyanın hemde ülkemizin önemli sanatçılarına adayan Ahmet San, 41 yıllık bu serüveni bir kitapta topladı.
Yeni çıkan kitabının basın toplantısında konuşan Ahmet San, burada önemli açıklamalarda bulundu.
NEDEN “AHMET SAN’IN MUHTEŞEM HAYATI” EKLENTİSİ
“Kitabın tanıtım ekibi “muhteşem” sözcüğünde ısrar etti. Ben de “ayıp olur” diye karşı çıktım. Bu arada ekipten 25 yaşlarında bir delikanlı ayağa kalkıp şöyle dedi: “Ahmet Abi, senin yaptıkların benim yaşıtlarıma güç veriyor.
Muhteşem olman senin için önemli olmayabilir ama bizim gibi yolun başındaki gençler için önemli. Bu bizim sözümüz, dokunma o sözcüğe” dedi. Bu kararlı genç insana teslim olmaktan başka çarem kalmadı.
NEDEN BU KİTABI YAZDIM
Hayaller ile zaman arasında farklı bir korelasyon var. Gideceğiniz yol ne kadar uzunsa kurduğunuz hayaller o kadar büyük ve o kadar gerçeğe yakın oluyor. Çocukların yetişkinlerden farkı da bu, onlar inanıyor. Ben de çocukluğumda önümde uzun bir yol gördüm ve gerçek olacağına inanarak hayal kurdum.
Kırgız edebiyat ve düşünce adamı Cengiz Aytmatov’ın dediği gibi “Aslında her insan bir roman ve biraz kahraman.” Ama o romanın kahramanını yaşadığımız hayata taşımak istiyorsak, kurduğumuz hayalleri gerçek hayata tahvil etmek gerekir.
Yaşadıklarımı kayda geçecek şekilde anlatmam gerektiğini düşündüm. Çünkü çocukluğumdan itibaren düşündüklerimi gerçeklerle buluşturdum. Çünkü kurguladığım hayatın bu kitabı hak ettiğini düşünüyorum.
Ve bir gün 2021 ilkbaharında faaliyete geçmesini hedeflediğim Midwood projem içinde çekilebilecek bir çok filme hatta dizilere yaşadıklarım konu olacaksa, bu kitapta anlatılanlar senaristlere iyi bir kaynak olacaktır.
Ve unutmamak lazım; gerçekçilerin güneşe gitmeleri için hayalperestlere ihtiyacı vardır. Hayal kurun, inanın, çalışın ve bilin ki, düşündükleriniz bir gün gerçek olur.
NEDEN KİTABIN İSMİ “SAN”
Eski kabilelerde insanlar isimlerini yetişkin olunca alırlarmış. Kabile büyükleri gençlere o güne dek yaptıkları, başardıkları işlere göre isim bulurlarmış.
Eğer bu kural hala işleseydi ben yine San soyadını alırdım.
San, “şan” demek. “Şan şöhret” deriz. Benim hayatım da insanlara “san” kazandırmakla geçti, iyi ve yorucu yanlarıyla “san” dünyasının tam merkezinde yaşadım. Viraj ve engellerle dolu bu yolculuğu anlatacağım kitabımın adı da, haliyle “SAN” oldu.