Günümüzün en önemli sosyal problemlerinden olan boşanma sorununda TÜİK verileri durumun vahim bir hal aldığını ortaya koydu. Türkiye’de 5 evli çiftten 1’inin boşandığı ortaya çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı araştırmada 2015 yılında evlenen çiftlerin sayısı 600 bini geçerken, boşanan çiftlerin sayısının ise 130 bini aştığı belirlendi.
Boşanmaların çoğunun da evliliğin ilk 5 yılında gerçekleştiği vurgulandı. Araştırmaya göre evlenme hızı en yüksek şehirler Kilis, Aksaray ve Ağr, en düşük kentler ise Tunceli, Gümüşhane ve Kastamonu. Boşanma hızında ise ilk sırayı İzmir alırken, ikinci Antalya, üçüncü ise Muğla oldu. Boşanmanın en düşük olduğu ilk üç şehir ise sırasıyla Hakkâri, Şırnak ve Bitlis. Karar’ın görüştüğü uzmanlar bu tablonun nedeninin sosyo ekonomik ve modern çağ şartlarından kaynaklandığını ifade ederken, insanların yalnızlaştığı, eşlerin birbirlerine ihtiyaç duymaz hale geldiği birçok evliliğin de ekonomik nedenlere yıkıldığı tespitlerini paylaştı.
‘Tahammülsüzüz’
İstatistikleri yorumlayan Evlilik Uzmanı İnci Yeşilyurt, çiftler arasındaki boşanma oranının yükselmesinin en büyük sebeplerini boşanmanın kolaylaştırılması, tahammülsüzlük ve iletişim problemi olarak gösterdi. Boşanmalardaki artışın bazen “medeniyet” olarak yorumlandığını söyleyen Yeşilyurt “Aslında medeniyet adı altında yozlaşan kültür bizim geleneklerimiz ve değerlerimizin çürütülmesi ve insanların yalnızlaştırmaya çalışılmasına dair tüm dünyada olan çalışmaların bütünü” dedi. Son günlerde yayılma hızıyla rekor kıran Pokemon oyunu gibi sanal gerçekliğin de aile kurumuna zarar verdiğini söyleyen Yeşilyurt, “İnsani iletişimi kesip yalnızlaştırıyor, bu nedenle aile kurumuna zararlı buluyorum. Bu tür oyunlar yalnız insanların tercihi olup yalnızlığı daha da çok artıracak. Bize yalnızlığı ve yalnızlığın değerini medeniyet adı altında sunuyorlar ve biz de oyuna geliyoruz” diye konuştu.
‘Olgunlaşmadan evleniyorlar’
Sosyolog Nil Mutluer ise evliliğin artık ekonomik bir kuruma d.nüştüğünü belirterek, “İnsanlarınşu dönemde evliliğe yaklaşımının çok problemli olduğunu düşünüyorum. O yüzden de insanlar olgunlaşıp özgür bireyler olmadan evliliğe sokulduğu için o yükü kaldıramıyorlar. Çünkü evlilik eskisi gibi ailelerin desteğiyle yürütülen bir kurum olmayı geçti” dedi. Özgür ve kendi ayakları üzerine basan birey olmanın önemini vurgulayan Mutluer “Toplum için ne kadar çok aile olduğu değil nasıl aileler olduğu önemli” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evlilik bizim ülkemizde maalesef dünyanın sonu gibi algılanıyor. Ancak aile cennet kadar cehennem de olabilir. Aile çok önemli ancak aile insanı kısıtlayan bir sarmala da dönüşebilir. O anlamda aslında ekonomik desteğe ve varoluşsal alana açık olan alanlarda boşanma oranı artıyor.”