Bugün internet basınında “Demet Akalın’ın kayınpederine şok karar” vb. başlıklarla yayınlanan haber, 2011 yılından beri attığı iftiralarla müvekkillerim Demet Akalın, Okan Kurt, Abdi Kurt ve ailesine zarar vermeyi görev edinen, hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, iftira ve daha pek çok suçtan senelerce hapis cezası bulunan kamuoyunun yakından tanıdığı malum bir zat tarafından yürütülen sistemli karalama kampanyasının son perdesidir.
Anılan şahsın bu nafile çabaları yıllardır devam etmekte olup basınımızın değerli yöneticileri tarafından bu tuzağa düşülmesi, haberi doğrulatma gibi yöntemlerin es geçilerek her türlü iddianın öylece dile getirilmesinin tercih dilmesi basın etik kuralları açısından son derece üzücü ve manidar olmuştur.
Haberdeki ilk hata tefecilik ile ilgili asılsız iddiaların kamuoyunu yanlış yönlendirebilecek bir söylem ile sunulması olmuştur. Bu konuyla ilgili Mersin 1. Vergi Mahkemesinde yürütülen yargılama müvekkilim sayın Abdi Kurt lehine sonuçlanmış ve kararda “yapılan ticari işlemlerin tefecilik kapsamında değerlendirilemeyeceği, ticari mahiyette bir işlem olduğu” açıkça hükme bağlanmıştır.
İkinci büyük hata haberde müvekkilim sayın Abdi Kurt’un tüm malvarlığına konulmuş bir tedbir söz konusu imiş gibi yanlış algı yaratacak bir üslup kullanılması olmuştur. Tedbir sadece üzerinde hukuki ihtilaf bulunan 2 taşınmaz ile ilgili olup haberde dile getirildiği şekilde tüm mal varlığı üzerinde bu yönde bir tedbir kesinlikle söz konusu değildir.
En büyük ve fahiş hata ise habere son cümle olarak eklenen “terör nedeniyle göz altına alınma” iftirasıdır. Hiçbir şekilde vuku bulmamış tamamen hayal ürünü olan bu iddia ile ilgili müvekkillerim sayın Demet Akalın, sayın Okan Kurt ve sayın Abdi Kurt hakkında bu asılsız ve çirkin iftiraları yapan ve yayan tüm sorumlular hakkında başta suç duyurusu olmak üzere gerekli yasal yollar büyük bir kararlılıkla son noktasına kadar işletilecektir.
Av. Ersoy AKDEMİR